Uncategorized

Akıllı kontratlar ve çoklu imza cüzdanları aracılığıyla farklı blok zincirlerinde yer alan kripto paraların, arada herhangi bir aracı olmadan (Tarafların onayıyla) gerçekleşen takas teknolojisidir. Sizin için Atomic Swap (Atomik Takas) Nedir? Sistem Nasıl Çalışır? sorularına yanıt aradık.

 

Atomic Swap (Atomik Takas) Nedir? 

Atomic Swap (Atomik Takas), bir kripto para biriminin üçüncü şahıs ya da kuruma ihtiyaç duymadan bir diğer kripto para birimiyle değiş tokuşudur.

Mete’nin 2 Bitcoin’i olduğunu ve bunları 500 Litecoin ile takas etmek istediğini farzedelim. Normal şartlarda Mete ancak, bir kripto para borsasına gidip al sat yaparak amacına ulaşabilir. Yani Bitcoin’lerini satar ve kazancı ile Litecoin alır.

Fakat Atomik takaslar bu durumu tamamen değiştiriyor. Örneğin Mete’nin bu işlemler karşılığında borsaya işlem ücreti ödemek zorunda olması vb. sebeplerle herhangi bir borsa ile muhatap olmak istememesi durumunda Atomik takas sistemi devreye giriyor.

500 ya da üzeri Litecoin’e sahip Arda isimli bir başka kullanıcı şayet Litecoin’lerini, Bitcoin ile değiştirmek istiyorsa, Mete ile takasa gidebilir.

HTLC yani Hash Time-Locked Contracts (Hash zamanı kilitli sözleşmeler) adı verilen bir algoritma kullanan Atomik Swap’lar bu işlemin iki taraf için de güvenli şekilde gerçekleşmesini sağlar.

Atomik Takas Sistemi Nasıl Çalışır?

Örnekle; Arda’nın Mete’ye 500 Litecoin göndermesi, bunun karşılığında anlaşma gereği Mete’nin de ona 2 Bitcoin göndermesi beklenir. Taraflardan birinin vazgeçmesi ya da bekleneni yapmaması durumunda kontrat iptal olur ve kripto paralar otomatik olarak sahiplerine geri döner.

Öncelikle, Arda Litecoin’lerini kasa vazifesi görecek bir kontrat adresi oluşturarak yatırır. Kasaya erişim için bir anahtar kod tanımlar ve bu anahtarın Kriptografik Hash’ini Mete ile paylaşır. Mete bu aşamada anahtarın kendisine değil yalnızca anahtar Hash’ine sahip olduğu üzere henüz Litecoin’lere erişimi yoktur. 

Mete, Arda’nın verdiği Hash ile diğer kontrat adresini oluşturur ve anlaşma gereği Bitcoin’lerini aktarır. Arda, Bitcoin’lere ulaşabilmek için aynı anahtarı kullanır ve bunu yaptığında anahtar Mete için de görünür hale gelir. Bu sayede Arda Bitcoin’lerine, Mete’de Litecoin’lerine eşzamanlı erişmiş olurlar ve operasyon tamamlanır.

Henüz yeni sayılabilecek bir teknoloji olan kullanıcılar arası takas fikri şimdiden devrimsel bir yaklaşım gibi görünüyor. Zincirler arası bu yeni metot, borsalarda var olan birçok probleme de çözüm olabilir. Atomic Swap (Atomik Takas) Nedir? Sistem Nasıl Çalışır? sorularını yanıtlamaya çalıştık. Sizin de konu hakkındaki fikirlerinizi almak ve benzeri sorularınıza yanıt bulabilmeniz adına buradayız.

Kripto para madenciliğindeki SHA-256 karma sorunlarını işlemek için dizayn edilmiş, tek seferlik görevler için tasarlanmış silikon işlemci çipleri ASIC olarak adlandırılır. Madencilik için tasarlanmış ASIC çip içeren ekipmanların genel adı ise ASIC Miner olarak bilinir.  Sizin için ASIC Nedir? ASIC Miner Nedir? sorularına yanıt aradık.

ASIC Nedir? ASIC Miner Nedir?

ASIC, “application specific integrated circuit” kelimelerinin kısaltmasıdır. Uygulamaya özgü tümleşik devreler, belirli amaçlar için özel olarak tasarlanmış cihazlardır. 

Madencilik için tasarlanmış bir ASIC, standart bir programlanabilir devre ile kıyaslandığında muhtemelen çok daha iyi performans sergileyecektir. Bu beceri, devrenin sadece amaçlanan işi yapmak için tasarlanmış olmasından kaynaklanır.

ASIC’ler genelde daha az enerji tüketecek şekilde ve daha küçük boyutlarda üretilirler. En büyük dezavantajları kullanıcılar için oldukça pahalıya mal olmalarıdır.

 

Kişisel kullanım bilgisayarları, tasarım amacı açısından kripto para madenciliği için uygun değildir. Yapısı itibariyle kripto paraların madencilik mesaisi zorluğu her geçen gün güçleşir. Standart bilgisayar ekipmanları kullanan madenciler çok fazla enerji tüketmelerine rağmen ellerindeki makinalarla çalışamaz hale gelirler. 

Bu aşamada devreye madencilik için özel olarak üretilmiş ASIC’ler girer. Sadece madencilik amacı ile tasarlanan ASIC’ler, oldukça az enerji harcayarak tasarruf sağlamakla kalmaz, süreci de kolaylaştırırlar.

Bitcoin Madenciliği (Mining) Nasıl Yapılır?

Alım, satım ve transfer işlemleri Bitcoin‘in bağlı olduğu Blockchain kayıtlarına işlenir. Ardından işlemlerin üyeler tarafından onaylanması beklenir. Onayın ardından ilgili tutar cüzdanınızdan düşülür ve karşı tarafa eklenir. 

Bu transfer işlemleri blok zincirlerine Madenciler tarafından işlenir. Yapılan ve yapılacak olan tüm Bitcoin işlemlerinin kaydedildiği blockchain kayıtları herkes tarafından görüntülenebilir verilerdir. Madenci bu işlem sonunda bloğu tamamladığı için ödül olarak belirli bir miktarda Bitcoin kazanır.

Bitcoin madenciliğinin çalışma prensibi, üretilen blokların şifrelenmiş versiyonlarını oluşturmak ve bunu onaylamak üzerinedir. Bu bloklar içerisinde yapılan finansal işlemler kayıt altında kalır. 

Blok yapımı masraflı bir mesaidir. İnternet bağlantısına, güçlü bilgisayar işlemcilerine ve sabırlı çalışma disiplinine ihtiyaç duyar. 

Maksimum arz’ın 21 milyon coinle sınırlı olduğu sistemde 2020 itibariyle, miktarın neredeyse %90’ının yaratılmış olmasına aldanmamak gerekir. Kalan coinlerin yaratılmasının yüz yıl kadar süreceği tahmin edilmektedir. Bunun nedeni, madencilik ödüllerini kademeli olarak azaltan Halving sistemidir.

Sınırlı bir arza sahip olmakla birlikte henüz tüm birimler dolaşımda değildir. Yeni coinler yaratmanın tek yolu madencilik adlı süreç ile mümkün olabilecektir.

Bilgisayar bilimcisi Nick Szabo 1990’ların sonunda akıllı sözleşme kavramını ortaya attığında açıklamak için, otomat örneğini kullanmış ve otomatların modern Akıllı Sözleşmelerin öncülü olarak değerlendirebileceğini belirtmişti.  Sizin için Akıllı Sözleşme Nedir? sorusuna yanıt aradık.

Akıllı Sözleşme Nedir?

Otomat örneğinde basit bir sözleşme söz konusudur. Kullanıcı makinaya bozuk para atar ve makine de bunun karşılığında kullanıcının istediği ürünü verir.

Bir Akıllı sözleşme de aynı mantığı dijital koşullarda uygular. Koda, bu sözleşmeye iki ether gönderildiğinde “Merhaba, Dünya!” yanıtını gönder gibi basit bir görev girilir.

Akıllı Sözleşme yalnızca bir kod’dur. Burada bahsi geçen ‘Kod’ gerçek anlamda akıllı yada ‘Sözleşme’ bildiğimiz anlamda bir sözleşme değildir. Kod, belli komutlar üzerine kendi kendine harekete geçtiği için akıllı, Sözleşme ise partiler arasındaki anlaşmaların yerine getirilmesini sağladığı için bir anlamda sözleşmedir.

Yukarıda bahsettiğimiz işlem Ethereum ile yapabileceklerin en basit örneklerinden biridir. Birçok sözleşmeyi birbirine bağlayan daha sofistike uygulamalar yaratılabilir ve yaratılmıştır da.

 

Akıllı Sözleşmeler Nasıl Çalışır?

Ağın tümüne dağıtılmış ve kopyalanmış olan Akıllı kontratların kaynak kodları değiştirilemez ve ağı kullanan herkes tarafından görülebilir.

Akıllı Sözleşmeler yalnızca şartlar yerine getirildiğinde, tasarlandıkları işlemler için harekete geçerler. Verilen herhangi bir görevi otomatik hale getirebilen Akıllı sözleşmeler tetiklenmedikleri sürece harekete geçmezler.

Uygulamaya konan Akıllı Sözleşmeler değiştirilemez ancak öncesinde eklenen özel bir fonksiyon sayesinde silinebilirler. Üzerlerinde kötü niyetli oynamalara karşı dirençli kodlardır.

Farklı yollardan, çeşitli merkeziyetsiz uygulamalar yaratmak için kullanılabilirler ve güven ilişkisi gerektirmezler. Blockchain teknolojisi sayesinde verinin doğruluğu garanti altındadır.

Akıllı Sözleşmelerin fonksiyonları değiştirilemez ve yeni özellik eklenemez. Sadece ”kendini yok etme” fonksiyonu varsa silinebilir.

Eğer sözleşmeyi oluşturan kişi ”kendini yok etme” fonksiyonu eklenmediyse bu opsiyon da kullanılamaz. Fakat “Güncellenebilir Akıllı Sözleşmeler” geliştiricilere “değiştirilemezlik” hususunda bazı esneklikler tanır.

Bir sözleşme birçok küçük sözleşmeye bölünebilir ve bunların bazıları değiştirilemez bazıları için ise ‘silme’ fonksiyonu etkin tercih edilebilir.

Akıllı Sözleşmelerin Avantajları 

Akıllı Sözleşmeler kişiselleştirilebilir ve farklı sektörlerde pratik çözüm araçları olarak kullanılabilirler. Otonom çalışma kabiliyetleri ve merkeziyetsiz yapılarının getirdiği şeffaflıkla birlikte faaliyet giderlerini de düşürebilirler.

Akıllı Sözleşmeler çok geniş kullanım alanlarına sahiptir; Oyunlar, merkeziyetsiz borsalar, tedarik zinciri, sağlık hizmetleri, kripto cüzdanları, yardım faaliyetleri, mobil uygulamalar, finans kurumları ve DeFi’ler bunlardan bazılarıdır.

Aynı varlığın ayrı borsalardaki fiyat farklılıklarından kar elde etmek için yapılan alım satım işlemlerine “arbitraj” denir. Sizin için Arbitraj Nedir? sorusuna yanıt aradık.

Arbitraj Nedir? 

Bir kripto paranın, emtia’nın yada menkul kıymetin farklı borsalarda farklı fiyatlardan işlem görmesi halinde düşük fiyatlı borsadan alınıp yüksek fiyatlı borsada satılmasından elde edilen faydaya “Arbitraj” denir.

Amacı risk almadan kar etmek olan yatırımcı, düşükten alım ve yüksekten satış işlemini eş zamanlı yapabilme becerisine sahip olmalıdır. Fakat bu hem tecrübe isteyen hem de günümüz şartlarında yanlış fiyatlamanın pekte olası olmadığı küresel ortamda, kulağa hoş gelse de kolay bir iş değildir.

Arbitraj Nasıl Yapılır?

Kullanıcı, piyasalar arasında böyle bir fark tespit ettiğinde elini çabuk tutmalı ve bir kazaya kurban gitmeden aldığı değeri eş zamanlı satabilmelidir. Şayet başarılı olamazsa, fiyatta ani bir aşağı hareket olması durumunda zarara uğrayabilir. Yada piyasadaki dengesizliğin farkedilerek değerlerin eşitlenmesi durumunda kar için yapılan operasyon yine zarar ile tamamlanabilir.

Günümüz koşullarında arbitraj işlemleri, algoritmik bir takım yazılımların fırsat farkettiğinde, her iki borsaya eş zamanlı emir gönderebilmesi sayesinde riski minimalize etmesi ile gerçekleşir.

Arbitraj fırsatları piyasaya hakim, tecrübeli yatırımcılar tarafından ilgili yazılımlarda gerekli algoritmaların hazırlanması ile yakalanarak gerçekleştirilir. Yazılım kullanmadan arbitraj fırsatı yakalamak pek mümkün değildir. Bu sebeple yöntem, daha çok profesyonel portföy yönetim şirketleri ve benzeri kurumlar tarafından kullanılır.

Kripto Paralarda Arbitraj

Kripto para borsalarında da varlıkların anlık fiyatları platformlar arasında değişkenlik ihtiva eder ve aradaki fiyat farklılıkları kimi kullanıcılar için kazanç fırsatı olarak görülür. Herhangi bir kripto paranın fiyatının düşük olduğu platformdan alınıp, yüksek olduğu diğer platforma taşınarak satılması da arbitrajdır. Yani, platformlar arası kriptopara alım satım sürecine de arbitraj denir.

Genelde altın ve döviz piyasasında kullanılan bu işlem, kripto para endüstrisinin yüksek volatilite (Fiyat Dalgalanmaları) özelliği göz önüne alındığında diğer emtialardan daha kazançlı görünebilir. Fakat beraberinde bir o kadar da risklidir. Arbitraj Nedir? sorusunu yanıtlamaya çalıştık. Sizin de konu hakkındaki fikirlerinizi almak ve benzeri sorularınıza yanıt bulabilmeniz adına buradayız.

Geleneksel bankacılık sistemlerinden alınan hizmetlerin bankalara ihtiyaç duymadan alınabilmesini amaçlayan merkeziyetsiz yapılara DeFi denir. Sizin için DeFi Nedir? sorusuna yanıt aradık.

DeFi Nedir?

DeFi’ler herhangi bir merkezi olmayan, hatta herhangi bir kurum veya kuruluşla organik bağı bulunmayan bir finans sisteminin hedeflenmesi ile ortaya çıkan yapılardır. DeFi protokolleri tüm kullanıcılar için açık kaynaklı yazılımlardır.

Blockchain ağları üzerine kurulan finansal uygulamalar olarak doğan DeFi’ler adını merkeziyetsiz anlamına gelen “decentralized” ve finans anlamına gelen “finance” kelimelerinden alır.

DeFi tabanlı kripto para projelesi olan Ethereum, sistemin anlaşılması adına ideal örneklerden biridir. Uzun yıllardır kullanımda olan projeler Covit-19 salgınının da etkisi ile 2020 yılında ciddi bir potansiyele ulaşmış ve değerlerini günbegün arttırmışlardır.

Varlıklarının tüm kontrolünün kullanıcının kendisinde olduğu sistem, etkileşimi eşler arası (P2P), merkeziyetsiz uygulamalar aracılığı ile sağlar. Asıl amacı finansal hizmetlere erişim kolaylığı sağlamak olan DeFi’ler mevcut finansal sistemden faydalanamayan kullanıcılar için de idealdir. DeFi Nedir? sorusunu sanırım yanıtladık. Şimdi DeFi Nedir? sorusunun beraberinde getirdiği diğer soru işaretlerini cevaplandırmaya çalışalım.

 

DeFi’lerin Geleneksel Finans Sistemlerine Göre Avantajları Nelerdir?

DeFi uygulamaları bankalar gibi kurumların aracılığına ve hukuk sisteminin otoritesine ihtiyaç duymaz. Tüm anlaşmazlıkların düğümü kod tarafından çözümlenir. 

DeFi uygulamalarında faaliyetler sınırlıdır fakat hangi şartlarda hangi işlemlerin yapılacağı net olduğu üzere DeFi sistemlerinde özellikle Akıllı sözleşmeler önemli bir rol oynamaktadır.

Fonlarının kontrolü tamamen kullanıcıların kendi ellerindedir. Bu durum hizmet giderlerini düşürür ve çok daha az baş ağrısı yaşatan bir sistem vadeder. 

Geleneksel sistemler aracının kar marjına odaklandığı üzere, düşük gelirli toplum ve topluluklara, kimi ücra bölge ve beldelere hizmet götürmezler. DeFi’ler masrafları minimal tutarak düşük gelirli bireyler için hemen her yerde geniş çaplı finansal hizmet sunar.

Geleneksel sistem için sürekli yeni ürün ve hizmetler yaratılmaktadır. Defi’ler ise tamamen yeni finansal araçların kontrolüne ve bunlarla etkileşim kurmak için yeni yolların bulunabilmesine odaklanır. DeFi Nedir? sorusunu yanıtlamaya çalıştık. Sizin de konu hakkındaki fikirlerinizi almak ve benzeri sorularınıza yanıt bulabilmeniz adına buradayız.

Kripto pazarına girmeye hazırlanan yeni dijital paraların reklam amaçlı, bedelsiz dağıtımına AirDrop denir. Sizin için Airdrop Nedir? Nasıl alınır? Güvenli midir? sorularına yanıt aradık.

Airdrop Nedir?

Real bir örnek verecek olursak;

Bir simit fırını açtığınızı, fakat seçtiğiniz lokasyon dolayısıyla birçok başka simit fırını ile komşu olduğunuzu farzedin. Müşterilerin fırınınızı farketmesi ve beraberinde tercih etmesi beklenebilir. En kötü işletmeyi profesyonel bir sinek avcısı olarak boşaltır gidersiniz.

Fakat eğer birkaç kasa simidi bedava dağıtırsanız, potansiyel müşterilerinizin bir süreliğine de olsa ilgisini çekmiş olursunuz.

Bu bedelsiz dağıtım faaliyetleri kripto para piyasalarında AirDrop olarak nitelenir.

Bir nevi kripto promosyon uygulaması olan AirDrop arz’ı kripto para birimine talep olarak geri dönmeyebilir, yani AirDrop yapan coin kripto para borsalarına giremeyedebilir.

AirDrop’lar kripto paralar (ya da kripto para borsaları, cüzdan servis sağlayıcıları vb. gibi blok zincir tabanlı diğer hizmet sağlayıcılar) tarafından, müşterilere jest amaçlı da kullanılabilmektedir.

Kimi zaman şirketler AirDrop dağıtımında katılımcılara, gönderdikleri bir iletinin paylaşımı gibi minimal taleplerde bulunabilir.

AirDrop Nasıl Alınır?

AirDrop faaliyetlerinden faydalanabilmek, kripto para üreticilerinin yasal web sayfalarının, Bitcointalk gibi, kripto para borsası ile ilgili gelişmelerin aktarıldığı tüm mecraların, disiplinli takibini gerektirir.

Airdrop duyurularını; forumlar, sosyal ağlar veya katılacağınız farklı platformlardaki ilgili gruplar da dahil muhtelif iletişim kanallarından takip edebilir, eğer katılım şartlarını karşılayabiliyorsanız, dağıtıcının varsa taleplerini yerine getirmek sureti ile sürece dahil olabilirsiniz.

Coin yöneticileri şartlarını genellikle, hedefleri doğrultusunda kişilerin katılımı esasını baz alarak düzenlerler.

Eğer kripto para pazarında hatırı sayılır bir imaja sahipseniz,

Forum yazarlığı, sosyal medya platformlarında (facebook, twitter, telegram v.s.) aktif ve geniş bir takipçi kitlesine sahipseniz, diğer katılımcıların karşılaması beklenen talepten muaf tutulabilirsiniz.

Tasnif’in bu kümesindeki katılımcılar bizzat coin’in operasyonel ekibi tarafından sürece dahil edilirler.

Çatallaşma eğilimindeki kripto paralar duyurularını, katılım için gereken şartları ve çıkacak altcoinin diğer tüm bilgilerini öncelikle kendi siteleri üzerinden yapacaklardır.

Airdrop’ların Avantajları Nelerdir?

Airdrop faaliyetleri, yeni para birimi için yeni üyeler ve kullanıcılar kazandıran faaliyeti üreten coin lehine yüksek düzeyde katılımlar sayesinde geniş çapta prestij getiren çalışmalardır.

Airdrop operasyonları kripto paralar için çeşitli faydalar sağlar;

Yeni kitle fonları oluşturmak ve projeler hakkında sosyal hareketlilik yaratmak için son derece faydalı, kullanıcıları daha fazla yatırıma teşvik etmek ve sisteme olan güveni artırmak için idealdir.

Kripto para toplulukları, yeni girişimler için  erken taahhütte bulunan  kullanıcılara ödül veren bir sistem kullanırlar. AirDroplar coinler adına olası satış yaratmanın en etkili yoludur.

AirDrop katılımcıları için de durum farksızdır.

Hediye olarak gelen coin’ler, zamanla ciddi ölçüde yükselişe geçebilir,  Yatırım yapmadan sahip olduğunuz bir şeyden size kar ettirebilirler.

Borsaya girme şansı bulursa, verilen coin’leri kullanarak farklı coin’lerle değiştirerek karınızı daha da arttırabilir, zamanla yatırımlarınızı nakit  paraya çevirebilir ya da dijital cüzdanınızda biriktirebilirsiniz.

Airdrop’ların Riskleri Nelerdir?

AirDrop ile elde edilen kripto paralar hiçbir şekilde beklenen değerlere tırmanamayabilir, hatta herhangi bir kripto para borsasına dahi giremeyebilir ya da AirDrop operasyonu iptal edilebilir.

Fakat gerçekçi olmak gerekirse, bu tip bir fiyasko senaryosunu bile kayıp olarak tanımlamak abesle iştigal olur. Yani taş atmışsınız kolunuz mu yorulmuş?

Airdrop’lar Güvenli Midir?

Kripto paraların şöhreti arttıkça, pazarın çevresini kuşatan dolandırıcılık ağı da aynı nispette büyümektedir. Bu nedenle, kendinizi airdrop ve kripto para birimleri hakkında olabildiğince eğitmeniz gerekir.

Coin’lerin resmi web sitelerinde bulunduğunuzdan emin olunup, bulduğunuz bilgiyi teyit etmek için yerli, yabancı mümkün mertebe ulaşabileceğiniz tüm kaynaklardan teyit etmek ihmal edilmemelidir.

Airdrop yapan şirketin para birimiyle alakalı yorumları, kullanıcıların yaptığı teknik incelemeler mutlaka gözlemlenmelidir.

Hiçbir yasal AirDrop’un kayıtlarında sizden bu işlemin herhangi bir aşamasında para göndermenizi veya özel şifrenizi paylaşmanızı talep etmeyecektir.

Bu iki hususa özen göstermeniz günümüz koşullarında başınıza gelebilecek her türlü AirDrop dolandırıcılığından sizi korumaya en azından şimdilik yeterli olacaktır.

AirDrop’ların Geleceği?

Kripto para uzmanlarının yaygın kanaati belli limitlerin üzerinde talep görmeyen para birimlerinin hiçbir kıymet-i harbiyesi olmadığıdır.

AirDrop gibi maliyet gerektiren bu ve benzeri operasyonlar düzenlenmedikçe para biriminin istenen talebi görmesi ve beklenen başarıyı göstermesi olası değildir.

Kripto paraların her geçen gün artan popülaritesi göz önüne alındığında Airdrop tekniği kripto paralar var olduğu sürece kullanılmaya devam edecektir.

Velhasıl, her halükarda AirDrop çalışmaları yeni kripto paralar için kullanışlı bir tanıtım seçeneğidir. Airdrop Nedir? Nasıl alınır? Güvenli midir? sorularını yanıtlamaya çalıştık. Sizin de konu hakkındaki fikirlerinizi almak ve benzeri sorularınıza yanıt bulabilmeniz adına buradayız.

Chris Larsen ile Ripple’da işlerin nasıl yürüyeceğine dair ciddi fikir ayrılıkları yaşayan Jed McCaleb 2014 yılında, başta eski avukat Joyce Kim, Teknoloji Direktörü Nicolas Barry ve Bilgisayar Bilimleri profesörü David Mazières gibi zeki insanların organize olduğu bir ekiple harekete geçerek, (Stellar Development Foundation) Staller’i kurar. Sizin için XLM Nedir? Stellar Lumens Nedir? sorularına yanıt aradık.

XLM (Stellar) Nedir?

Günümüzde faaliyet göstermeyen Mt. Gox borsasının ve merkeziyetsiz dosya paylaşım ağı eDonkey’in de yapımcılarından olan McCaleb’in birincil amacı, Ripple gibi bankalara odaklanmak yerine, bankasız çalışanlara da bankacılık hizmeti verebileceği bir sistem geliştirmektir. Stellar ağı, farklı varlıklar arası değer transferine olanak sağlayan açık kaynaklı, dağıtık sistemli ve topluluğa ait bir blockchain ağıdır.  Stellar şirketi bu transferleri olabileceği en asgari tutara gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Bunu yaparken her gelir seviyesinden insanın, düşük maliyetle finansal servislere erişim sağlamasını, dolayısı ile ulaşılabilir bir sistem kurmayı amaçlamıştır. Stellar ağının kendi dijital para birimi Lumens (XLM) olarak adlandırılır. Her Stellar hesabında, Stellar ödeme sisteminin istenmeden tekrar tekrar kullanılmasının (spam) önüne geçmek için küçük miktarda Lumens tutulması zorunlu kılınmıştır. Bir kullanıcı, sahip olduğu Lumens sayesinde sahip olduğu herhangi bir para birimini diğer kullanıcıya farklı bir cinsten gönderebilir. Sistem Akıllı Sözleşmeleri de desteklemektedir. Stellar, bir yandan Stellar’ın kod tabanının bakımına yardım eden, diğer yandan Stellar topluluğunu destekleyen, kâr amacı gütmeyen Stellar Geliştirme Vakfı tarafından desteklenmektedir. XLM Nedir? Stellar Lumens Nedir? sorularını sanırım yanıtladık. Şimdi XLM Nedir? Stellar Lumens Nedir? sorularının beraberinde getirdiği diğer soru işaretlerini cevaplandırmaya çalışalım.  

Fork (Çatallanma) Nedir?

Kripto para birimlerinin bağlı olduğu mevcut blockchain ağlarında ayrı kopyalar halinde bölünmesine Folk (çatallanma) adı verilir. Fork işlemi bazen sistemde bulunan bir hatanın giderilmesi veya geliştirilmesi amacı ile, bazı durumlarda ise blockchain ağından ayrılarak kurulan yeni blockchain sistemi ile kendi kripto para birimini çıkartması şeklinde gerçekleşir. Örneğin; Bitcoin’de bulunan bazı hataların (hız, güvenlik vs.) düzeltilmesi amacı ile bir fork (çatallanma) gerçekleşmiş ve bu fork sonucunda bir altcoin (Bitcoin Cash) ortaya çıkmıştır.

Ripple İle Stellar Arasındaki Benzerlikler Nelerdir?

Stellar ve Ripple arasındaki en önemli felsefi fark ödemelere olan yaklaşım metotları ile ilgilidir. Stellar’ın amacı hızlı ve düşük maliyetli ödemeleri gönderip almaları için özellikle gelişmekte olan ekonomilerdeki ortalama insanlara fayda sağlamakken, Ripple’ın amacı, bankaların çok düşük maliyetle yada maliyetsiz bir şekilde uluslararası hızlı ödemeler gerçekleştirebilmeleri için hizmet vermektir. Stellar’ın ilk etapta Ripple protokolü üzerine kurulmuş olması, birçok insanda Stellar’ın bir Ripple fork’u olduğu yanılgısına yol açmıştır. Ancak Kasım 2015’te Stellar’ın kaynak kodu Stellar Fikir Birliği Protokolü’yle değiştirilmiştir. Bu yeni kod; Python, Java, Ruby, JavaScript ve .Net de dahil olmak üzere başlıca çeşitli programlama dillerinden Yazılım Geliştirme Kit’leriyle birlikte gelmiştir. Ripple Labs CEO’su Chris Larsen ve kurucu ortağı Jed McCaleb’in yollarını ayrırken, Jed McCaleb’in Stellar Lumens girişimini gerçekleştirmesine sebep olan Mt. Gox hack’i felaketine de değinmekte fayda olduğunu düşünüyorum.

Mt. Gox Hack’i Nedir?

Ripple’ın kurucu ortağı Jed McCaleb’in 2015’te ekipten ayrılması hakkında farklı kaynaklar farklı sebepler öne sürdüğü üzere tam olarak neden ayrıldığını söylemek abesle iştigal olur. Fakat New York Observer’daki 15.000 kelimelik çok eleştiri alan bir yazıda McCaleb’in Mt. Gox’daki hack’ten sonra kötüye giden şöhretinden dolayı ayrılmaya zorlandığından bahsedilmektedir. Bitcoin tarihinin şimdiye kadarki en büyük hack’i olarak bilinen Mt. Gox hack’i kullanıcılarına 460 milyon dolar değerinde Bitcoin’e mal olmuştur. O zamanlar Mt. Gox dünyanın en büyük borsasıydı ve tüm Bitcoin işlemlerinin %70’ini gerçekleştiriyordu. McCaleb siteyi hack’ten neredeyse on yıl önce online alım satım platformu olarak kurmuştu. Hack’ten sonra Wells Fargo kullanılabilir bakiyesi olan kripto şirketlerinin tüm hesaplarını askıya alarak şirket sahiplerini zor duruma düşürdü. Kapanışına kadar 20 yıllık bir iş birlikteliği olan Ripple Labs hesabı da buna dahildir. O sıralar Ripple Labs CEO’su Chris Larsen, McCaleb’in şirketle herhangi bir bağının kalmaması gerektiğini dile getirdi. Ripple’da kurul üyesi olarak görev alması bile Ripple’ın Mt. Gox’la bağdaştırdığından tanıtım krizine yol açmıştı.

Yollar Ayrılıyor

Bu noktadan sonra Ripple’ın CEO’su ve McCaleb arasında pek çok tartışma gerçekleşti. Bir noktada McCaleb Larsen’ın ayrılmasını istedi. Yönetim kurulu kararı Larsen’ın 5-1 oyla yönetimde kalmasını istedi (1 oy tabii ki de McCaleb’di). McCaleb sonrasında İrlanda menşeili yatırımcısı Stripe’dan Stellar Lumens için 3 milyon dolar yardım aldı. Yapılan yatırımlar Well Fargo’nun Bitcoin özel görev komitesini kapatmasına yakın olduğundan Stripe, Well Fargo’yla arasındaki ilişkiden dolayı Stellar’la resmi mesafesini korudu. Ancak ortaklık kamu bilgilendirmesiyle tam gaz devam etti. Sonrasında McCaleb birçok iddianın düşürülmesi için Coindesk’le konuşarak; New York Observer’da yer alan hikayenin tek taraflı olduğunu ve birçok yanlış ifadenin yer aldığını dile getirdi. McCaleb’in reddettiği noktalardan biri Stellar’ın Yönetici Müdürü Joyce Kim üzerine odaklanan hikayeydi. Joyce Kim Stellar’da McCaleb’le birlikte çalışmak için Ripple’dan ayrılmıştı. Hikaye, Kim’i McCaleb’in yakın arkadaşı gibi göstermiş ve Kim’e görmemesi gereken konuşmalara erişim verildiğini iddia etmişti. Ancak dediğim gibi New York Observer’ın hikayesi daha sonra McCaleb tarafından yalanlandı. McCaleb verilen bilgilerin yanlış olduğunu ve taraflı iddialarla dolu olduğunu belirtti. Blockchain topluluğu içerisinde McCaleb’in saygınlığına olan kuşkulara rağmen Stellar en meşhur kripto para birimleri arasında yer aldı, IBM gibi teknoloji devleriyle anlaşmalar yaptı!

Stellar İle Madencilik Yapılır mı?

Stellar aynı Ripple gibi madencilik yoluyla çıkarılmamaktadır. Stellar ağı 2014 yılında faaliyete başladığında, %1 yıllık enflasyon oranı ile 100 milyar Lumens oluşturulmuş. Buna karşın Ekim 2019’da yapılan bir topluluk oylaması ile enflasyon mekanizmasına son verilmiş ve Kasım 2019’da toplam Lumens arzı, daha fazlası üretilemeyecek şekilde yaklaşık 50 milyar Lumens düzeyine indirgenmiştir. Serbest piyasada 20 milyar civarı Lumens bulunmaktadır. Kalan 30 milyar Lumens’in sahibi Stellar Geliştirme Vakfı, elindeki miktarı Stellar ekosistemini desteklemek için kullanıyor olsa da kalan Lumens arzının da kademeli olarak açık piyasaya girmesi beklenir.

Stellar’ın Avantajları Nelerdir?

Ağ’ı aracılığı ile doğrudan para alışverişi yapmaya imkan vermesi Stellar Lumens’i, diğer birçok kripto para biriminden ayırmaktadır. Bu işlem kolaylığı yatırımcısına sadece cebinden değil, zamandan da tasarruf ettirmektedir. Her hesabın cüzdan bölümünde mutlaka en az 20 Lumens bulundurulması zorunlu tutulduğu üzere, söz konusu ağın her zaman belirli bir trafiğe de sahip olması sağlanmaktadır. Piyasalarda sıklıkla kullanılan bir birim olduğu için hemen hemen tüm kripto paralarla değiştirilebilmekte ve bu sayede birbirine dönüşmesi mümkün görünmeyen paralar arasında da bağlantı kurulmasını sağlamaktadır. Stellar, her gönderim işlemi için 0,00001 Lumen ücret talep eder. Bu ücret Lumen transferini çok ucuz bir hale getirmektedir ve aynı zamanda ağa sızmaya çalışan kötü niyetli kullanıcıların önünde de bir engel oluşturmaktadır. Böylece yatırımcısına ucuz ve güvenilir bir hizmet sunmaktadır. Tüm bu avantajlar ve işlevsellik ile yatırımcıyı kendine hızla çekmekte olan Stellar Lumens’in, Stellar Lumens Lobstr Mobil Cüzdan ve Stellar Lumens Lobstr Mobil Cüzdan olmak üzere iki cüzdanı vardır. Cüzdanların birisi İOS ve Android diğeri ise Windows , Mac ve Linux tarafından desteklenmektedir. XLM Nedir? Stellar Lumens Nedir? sorularını yanıtlamaya çalıştık. Sizin de konu hakkındaki fikirlerinizi almak ve benzeri sorularınıza yanıt bulabilmeniz adına buradayız.

Dogecoin Nedir? Dogecoin’in Geleceği Var Mı? Dogecoin Nasıl Alınır? Dogecoin Kaç TL ? Hemen her kripto paranın kendine has bir hikayesi vardır fakat hiçbiri Dogecoin kadar epik olamaz. Billy Markus ve Jackson Palmer tarafından 2013 yılında hayata geçirilen Dogecoin (Doge) fenomeni, aslında sadece kripto para piyasasını hicvetmek için projelendirilmiş bir eğlence aracı olarak sunulsa da, günümüzde neredeyse dünyanın en büyük kripto para birimleri arasında yeralmaktadır. Sizin için Dogecoin Nedir? Dogecoin’in Geleceği Var Mı? sorularına yanıt aradık.

Dogecoin Nedir?

Dogecoin, adını internetin bir başka fenomeni Shiba Inu cinsi köpekten alır. Bir Adobe çalışanı olan Jackson Palmer, 2013 yılında ortaya çıkıp mantar gibi üreyen altcoinler için, geleceklerine dair inancının olmadığını sıklıkla dile getiriyordu.

Şaka amaçlı attığı bir tweet’le Dogecoin’e yatırım yaptığını söyleyen Palmer, beklediğinin üzerinde bir ilgi ile karşılaşınca yüzündeki şaşkın ifadeyi komidinin üzerine bırakıp, www.dogecoin.com’u kurdu.

Gelen tepkiler ve teşvikler üzerine piyasaya sürüldükten kısa bir süre sonra web sitesi tökezleyince, bu projeyi gerçeğe dönüştürmek için Jackson Palmer’a ulaşan Markus, şimdilerde Dogecoin olarak bilinen şey üzerinde çalışmalara başlamış oldu.

Piyasaya sürüldükten kısa süre sonra, sosyal medyada hızla yayılan bu deneysel kripto para birimi aylar içinde, oldukça kalabalık bir kitlesel harekete, multi-milyon dolarlık bir piyasa değerine ulaştı.

Altyapısı Litecoin’in Scrypt protokolüne dayanmasına rağmen, Litecoin’in 2,5 dakikalık blok süresine karşılık Dogecoin 1 dakikalık performansı, çok daha hızlı olduğunu gösterir. Hızlı işlem süreleri, düşük işlem ücretleri ve  kendine has sosyal yapısı ile Dogecoin tam bir 21. yüzyıl fenomenidir. Dogecoin Nedir? sorusunu sanırım yanıtladık. Şimdi Dogecoin Nedir? sorusunun beraberinde getirdiği diğer soru işaretlerini cevaplandırmaya çalışalım.

Dogecoin Nasıl Alınır? Nasıl Kullanılır?

Diğer birçok kripto para birimi gibi, Dogecoin’i edinmenin birkaç yolu vardır. Kendiniz kazabilir veya mal ve hizmetler için ödeme olarak kabul edebilirsiniz. Ancak en kolay yöntem, bir kripto para birimi değişimi yoluyla satın almaktır. Tipik olarak, önce  Bitcoin veya başka bir popüler para satın almanız , ardından DOGE ile takas etmeniz gerekir.

Dogecoin’inizi aldıktan sonra, onu herhangi bir kripto para biriminde olduğu gibi kullanabilirsiniz – bir donanım cüzdanında uzun süre tutabilir , diğer paralarla takas edebilir, mallarla takas edebilir veya başkalarına bahşiş verebilirsiniz. Çeşitli perakendeciler için hediye kartları ve kuponlar satın alabileceğiniz için belki de harcamanın en kolay yoludur.

Dogecoin Madenciliği Nasıl Yapılır?

DOGE ile yapılan işlemlerin merkezinde; aracı olmadan kullanılan, merkezi olmayan ağlara güç veren, bir blok zincir yatmaktadır.

Ağdaki düğümler işlemlerin geçerliliğini kontrol eder ve çalışmaları için yeni Dogecoinler ile ödüllendirilir. Yani madeni paralar topluluk üyeleri tarafından çıkarılır.

Dogecoin içeren yeni işlemler her dakika doğrulanmakta ve kullanıcılarına Litecoin, Bitcoin ve diğer popüler paralarla karşılaştırıldığında çok daha hızlı bir işlem süresi vadetmektedir.

Bu kripto para etrafında inşa edilen topluluk, hayırsever eylemler için organizasyon ve destek yoluyla kullanımını teşvik eden,  Dogecoin’in kripto meraklıları arasındaki dost imajını güçlendirilmesini amaçlayan, kar amacı gütmeyen bir vakıf dahi kurmuştur.

Dogecoin Vakfı’nın Faaliyetleri Nelerdir?

Dogecoin Reddit üzerinde 100.000’den fazla arkadaş canlısı üyesi ile örnek alınması gereken amaçlar etrafında toplanmış bir gruptur.

Dogecoin topluluğu, Reddit gibi sitelerde, kullanıcıların içerik oluşturucularını ödüllendirmek için küçük miktarlarda Dogecoin gönderdiği bir bahşiş sistemi ile başlamış, kısa zamanda hızını alamayarak bir gönüllü iyilik hareketine dönüşmüştür.

Grubun 2014’te kurduğu Dogecoin Vakfı;

Nakit sıkıntısı çeken Jamaikalı kızak takımının 2014 Olimpiyatları’na gönderilmesine yardımcı olmak için kısa sürede topladıkları 50.000 dolar’la,

Kenya’da temiz su erişimini iyileştirmek için bir hayır kurumu ile işbirliği yaparak topladıkları 30.000 dolar’la,

NASCAR pilotu Josh Wise’a sponsor olmak amacıyla topladıkları   55.000 dolar’la

kısacası gerek komik, gerek ironik, kimi zamanlarda ise ilham kaynağı uygulamalarla hatırı sayılır bir sempatiye mazhar oldular.

2015 yılında Dogecoin’in kurucusu Jackson Palmer, Degecoin’den ayrılarak herkesi şaşırtmış,  Dogecoin Ocak 2018’de,

2 milyar dolarlık piyasa değerini aşarak, en büyük kripto paralar arasında yerini almıştır.

Tik Tok Dogecoin’i Nasıl Etkiledi?

James Galante (@jamezg97) isimli TikTok kullanıcısı,  yayınladığı bir videoda “Haydi hepimiz zengin olalım” başlığını kullanarak

0.0023 dolar olan Dogecoin’e herkesin 25 dolar yatırmasını ve fiyat 1 dolar olana kadar beklemesini istiyordu. Bu yatırımcının yaklaşık 10 bin dolar elde etmesini sağlayacaktı.

0.0023 dolardan Dogecoin’e 25 dolar yatırmak 10 bin 869 Dogecoin elde edilmesine yarayacak, fiyat da 1 dolar olduğunda kazanılan rakam 10800 dolar civarına ulaşacaktı

Yani bu durum yaklaşık yüzde 43 bin 300’lük bir kazanç anlamına geliyordu. Evet sizi biraz rakama boğmuş oldum, buna alışmanızda fayda var…

Videonun viral olmasının ardından zenginlik hayaliyle Dogecoine yatırım yapan binlece TikTok kullanıcısı 24 saat gibi kısa bir sürede DOGE fiyatlarını uçurmuş, coinin fiyatı iki günde yüzde 124’ten fazla artmıştı. Ancak olayın etkisi bununla kalmamış, büyük kripto para borsaları DOGEcoin için listeleme yarışına dahi girmiştir.

Bazılarına göre eğlence için üretilen Dogecoin 2017 Boğa sezonunda ciddi şekilde yükselmiş, daha sonra ciddi düşüşler yaşasa da hayatta kalmayı başarmıştır. 2017’de yükselen birçok altcoin sonraki Ayı sezonunda yok olmuş olsa da Dogecoin tüm bu zamana direnmeyi başarmış, Hatta direnmenin ötesinde ilk 40 büyük kripto para arasına bile girmiştir.

Elon Musk Doge’cu mu?

Dünyanın en zengin insanı ünvanını Amasonun sahibi Jeff Bezos’a teslim edip edip geri alan Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk, özellikle Twitter’dan sık sık kripto paralar hakkında yorumlarda bulunmaktadır.

Bir  takipçisinin “Elinde hiç Dogecoin var mı” sorusuna “Hayır ama belki bir gün” diye yanıt vermesi,

Yazar Ben Mezrich’in “Bir daha Bitcoin ile ödeme almayı asla geri çevirmeyeceğim” yorumunu “ben de” diye yanıtlaması

Harry Potter serisinin yazarı JK Rowling’in BTC hakkındaki bir yorumuna cevapla “Dijital paraların şişirilmekte olan fiat paralardan çok daha uygun” olduğunu söylemesi, bunlara örnek gösterilebilir, ayrıca

BTC yatırımcıları tarafından  Musk’a yıllardır, Bitcoin ile Tesla Model 3 yada Mars’a bilet satın alıp alamayacakları gibi soruların gelmekte olduğunu da belirtelim.

Ciddiyeti şüpheli olmakla birlikte, sürekli Dogecoin ile alakalı açıklamalar yapan Musk’ın elinde Doge olmaması da bir Dogecoin ironisi olsa gerek.

Kaç adet Dogecoin Var?

İlk yaratıldığında enflasyona karşı koruma amacı ile 100 milyarla sınırlanan arz, daha sonra ciddi fiyat dalgalanmalarının önüne geçmek için, sınırsız olarak tekrar güncellenmiştir.

Dogecoin’in sınırsız arza sahip olmasının iyi tarafı, fiyatının nispeten stabil olması, olumsuz yanı ise fiyatının yine aynı sebeple görece düşük kalmasıdır.

En nihayetinde yatırımcıların kripto para dünyasına giriş sebebi yatırım olduğu üzere Dogecoin, kendisi gibi ironik şekilde yatırım amacı ile gelen kullanıcılardan daha az ilgi görmektedir.

Dogecoin’in Geleceği

Dogecoin’un bir Twitter şakası ile başlayan hikayesinin meşru bir itibar kazanması ve böylesine sosyolojik bir fenomene dönüşmesi, kurucu ortaklarından Jackson Palmer’ın dahi; İnsanların bu kripto parayı neden böylesine ciddiye aldığını anlamlandıramadığına dair eleştiriler getirmesine yol açtı. Çok sayıda dolandırıcının, Dogecoin’in ilk zamanlarında toplulukta yer alan birçok kişi üzerinden haksız kazanç elde ettiğini de unutmamak gerekir.

Tabi, Dogecoin’in her geçen gün büyüyen topluluğunun zaman içerisinde birbirine sahip çıkma konusunda oldukça ustalaştığını da belirtmekte fayda var. Dogecoin Nedir? Dogecoin’in Geleceği Var Mı? sorularını yanıtlamaya çalıştık. Sizin de konu hakkındaki fikirlerinizi almak ve benzeri sorularınıza yanıt bulabilmeniz adına buradayız.

Ripple; tüm bankaları, ödeme sağlayıcıları ve kriptopara borsalarını birleştirerek, global ödemelerin daha makul rakamlara, daha hızlı yapılabilmesi amacı ile 2012’de kuruldu. Sizin için Ripple (XRP) Nedir? Avantajları Nelerdir? sorularına yanıt aradık.

Ripple Nedir? Nasıl Yapılır?

Fikir temelleri 2004’te Ryan Fugger tarafından atılan Ripple, Fugger’ın projeyi 2012’de Jed McCaleb ve Chris Larsen’e devretmesi üzerine kuruldu.

ABD mezkezli şirket (Ripple Laps) oluşturduğu platformla havale, Eft, Swıft, Western Union gibi vasat ve çağın gerisinde kalan muhtelif para transferi yöntem ya da sistemlerine klark çekerek hizmete girdi.

Birkaç saniye gibi kısa sürelerde gerçekleşen işlemler ve 7/24 çalışma prensibi ile geleceğin standardı olacağı tahmin edilen bu sistemin, dünyanın herhangi bir yerinden bir diğerine TL, Dolar hatta kripto paralar üzerinden uygun işlem ücretleri karşılığında hizmet vermesi, bu gerçek zamanlı ödeme yönteminin kısa sürede hatırı sayılır bir pazar payına kavuşmasını sağladı.

Bitcoin’de verilerin herhangi bir kişi veya kurumun kimliğine ya da hesabına bağlı olmamasına rağmen, merkeziyetsiz bir kripto para birimi için, Ripple Laboratuvarlarının 55 milyar XRP’ye sahip olması, diğer kripto paralarda pek göremeyeceğiniz uygulamalardır.

Tüm bunların yanında, Bitcoin’e oranla gitgide daha fazla yaygınlaştığını da belirtmek gerekir.

XRP Nedir?

Blockchain tabanlı bir iletişim protokolü olan Ripple’ın kripto parası XRP’in hikayesi ise, rakiplerinin değerlerini bir varlığa dayandıramama zaafını kullanarak piyasaya girişi, çıkarılan 100 milyar adet XRP’nin belli periyotlarla piyasaya aktarılması ve kıymetini kâr amacı güden bir şirkete dayandırması gibi avantajlar sayesinde işlem hacminin ve fiyatının kısa sürede yükselmesi ile başladı.

Dolayısı ile Kripto para birimlerinin birçoğunun yeni paralar yaratmak için kullandığı madencilik yöntemi XRP’de söz konusu değildir. Ripple işlemlerini kendi oluşturduğu “Ripple Protokol Mutabakat Algoritması sayesinde, ağ katılımcıları tarafından bir mutabakat mekanizması aracılığıyla doğrulayıp, onaylayarak gerçekleştirmektedir.

Finansal işlemlerde hem kripto para birimi hem de dijital ödeme ağı olarak hareket eden bir platform olan Ripple bu avangart yaklaşımıyla ülkemizde de şimdiden: Akbank, Denizbank, Fibabanka, Vakıfbank ve Ziraat Bankası gibi bankalar ile çalışmaktadır. Ripple (XRP) Nedir? Avantajları Nelerdir? sorularını sanırım yanıtladık. Şimdi Ripple (XRP) Nedir? sorularının beraberinde getirdiği diğer soru işaretlerini cevaplandırmaya çalışalım.

XRP’nin Avantajları Nelerdir?

Ripple, birçok kripto para gibi kullandığı blockchain tabanlı teknoloji aracılığı ile dünya çapında ucuz maliyetli ve hızlı işlem imkanı sağlaması, saniyede 1.500 – 2.000’e kadar işlem gerçekleştirebilme yeteneği ve Global pazarda 50’den fazla Dijital para borsasında işlem görmesi ile son derece erişilebilir bir altcoin’dir.

55 farklı işlemci ağı ile hizmet veren Ripple, blok zincirini 3. parti işlemcilere de açarak geliştirmeyi, kendisi de dahil bloklarda müdahalenin söz konusu olmadığı bir sistem tercih ederek, kullanıcılara daha güvenli bir ağ hedefi taahhüt etmeyi planlamaktadır.

Dijital paraların genel sorunu olan değerini bir varlığa bağlayamama handikapını daha kuruluş planı ile çözümlemiş olan XRP, Ripple şirketinin faaliyetleri sayesinde rakiplerine görece daha güvenli bir kripto para olarak adledilebilir.

Ripple Güvenilirliği

Ülkemizde de önemli bankalarla işbirliğinde olan ve hatta bankacılık sisteminde kullanılan ilk ve tek kripto para platformu olarak tarihe geçen Ripple’ın küresel bankacılık endüstrisini yöneten şirketlerle çalışması, güvenilirlik hususunda ona artı değer katmaktadır.

Ripple’ın rakiplerine kıyasla ölçeklenebilir olması saniyede binden fazla işlemi rahatlıkla gerçekleştirebilmesi, (Saniyede zaman zaman 50.000 işlem rekorunu gördüğünü belirtmekte de fayda var) bu konuda Visa’nın dahi  önüne geçmiş olması, hem alıcı hem de satıcının Ripple’ı kullandığını varsayarsak, dört saniyenin altındaki işlem hızı ile tercih sebebi olması kaçınılmazdır.

XRP’nin Dezavantajları Nelerdir?

XRP’yi avantajları yanında dezavantajları ile beraber değerlendirmekte fayda var çünkü, kuruluşundan bu yana dünya çapında günlük bankacılık ödemelerinin odak noktası haline gelmesi, Ripple’ın finansal işlemleri takip amaçlı bir tür dijital ajan olduğunu düşünen bir yatırımcı kitlesini de beraberinde getirdi.

Ripple’ın XRP’nin merkez bankası olduğu düşünülücek olursa,  XRP’ler akıllı bir sözleşme ile kilitlenmiş ve muhtemelen yakında satılmayacak olsalar da tüm XRP’ler çıkarılmış durumda ve Ripple bu token’ların çoğuna sahip.

Ripple platformunun bir şirket olması ve başlangıçta sadece bankalarla çalışması gibi sebeplerle kimi kripto para yatırımcıları XRP’ye karşı mesafeli oldular.

Ripple’ın Zaafları

2017 yılında üniversitelerin akademik sıralamasında dünya genelinde 70. sırada yeralan ABD’nin Purdue Üniversitesi’nden araştırmacılar, platformunun güvenlik sorunları olduğunu, açık kodlu yayınlanan Ripple ağındaki düğümlerin bir korsanlık girişimi karşısında manipülasyona izin verebileceği, bunun sonucunda bazı kullanıcıların XRP’lerine erişemeyeceği hatta soyulabilecekleri gibi travmatik sonuçlarla karşı karşıya kalınabileceğini belirtmesi önemlidir.

Kripto para birimine yatırım yapan ve kripto para birimini bankacılık kartellerinden ve hükümet kontrolünden kaçış olarak gören yatırımcılar bu ve bunun gibi kişisel sebeplerle XRP’ye yatırım yapmayabilirler.

Öte yandan Ripple’in iş modeli ile kâr etmek isteyen ve yanlış bir şey görmeyen yatırımcıların XRP’ye yatırım yaptığı gerçeğini de gözden kaçırmamak gerekir.

Ripple İle Bitcoin Arasındaki Farklar Nelerdir?

Bitcoin büyük ve güçlü bir transfer yöntemi olmakla birlikte Ripple’la oranla hantal bir ödeme yöntemidir.  Ayrıca Bitcoin’in para transfer maliyetleri Ripple’a göre çok daha yüksektir.

Çünkü Blockchain tabanlı Ripple Bitcoin’e oranla çok daha fazla işlem gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla XRP ile para göndermek nispeten ucuzdur.

Ayrıca Ripple sistemi  Bitcoin’de olduğu gibi işlem yoğunluğundan neredeyse hiç etkilenmez.

Platformun asıl amacı, muazzam miktarda elektriğe mal olan Bitcoin gibi madencilik esaslı bir yapıdan imtina ederek !00 milyarlık XRP’yi henüz yolun başında hazır etmesidir.

Yatırımcıların hatırı sayılır kısmında Ripple’ın merkezi bir yapıda olduğu düşüncesinin hakim olmasından dolayı şirket, çeşitli atılımlarla gitgide merkeziyetçilikten uzak bir platform olmanın hesaplarını yapıyor.

Hatta Ripple kendini Bitcoin’den çok daha az merkezi bir platform olarak tanımlıyor. Ripple’ın en büyük avantajı olan dünyanın dört bir yanından kendisi ile çalışmayı tercih eden bankaların, onu ne kadar güvenilir kıldığı ise tartışma konusu.

McCaleb Ripple’dan Neden Ayrıldı?

Ripple’ın kurucu ortağı Jed McCaleb’in 2015’te ekipten ayrılması hakkında farklı kaynaklar farklı sebepler öne sürdüğü üzere tam olarak neden ayrıldığını söylemek abesle iştigal olur.

Fakat New York Observer’daki 15.000 kelimelik çok eleştiri alan bir yazıda McCaleb’in Mt. Gox’daki hack’ten sonra kötüye giden şöhretinden dolayı ayrılmaya zorlandığından bahsedilmektedir.

Bitcoin tarihinin şimdiye kadarki en büyük hack’i olarak bilinen Mt. Gox hack’i kullanıcılarına 460 milyon dolar değerinde Bitcoin’e mal olmuştur.

O zamanlar Mt. Gox dünyanın en büyük borsasıydı ve tüm Bitcoin işlemlerinin %70’ini gerçekleştiriyordu. McCaleb siteyi hack’ten neredeyse on yıl önce bir online alım satım platformu olarak kurmuştu.

Hack’ten sonra Wells Fargo kullanılabilir bakiyesi olan kripto şirketlerinin tüm hesaplarını askıya alarak şirket sahiplerini zor duruma düşürdü.

Kapanışına kadar 20 yıllık bir iş birlikteliği olan Ripple Labs hesabı da buna dahildir.

O sıralar Ripple Labs CEO’su Chris Larsen, McCaleb’in şirketle herhangi bir bağının kalmaması gerektiğini dile getirdi. Ripple’da kurul üyesi olarak görev alması bile Ripple’ın Mt. Gox’la bağdaştırdığından tanıtım krizine yol açmıştı.

Yol Ayrımı

Bu noktadan sonra Ripple’ın CEO’su ve McCaleb arasında pek çok tartışma gerçekleşti. Bir noktada McCaleb Larsen’ın ayrılmasını istedi. Yönetim kurulu kararı Larsen’ın 5-1 oyla yönetimde kalmasını istedi (1 oy tabii ki de McCaleb’di).

McCaleb sonrasında İrlanda menşeili yatırımcısı Stripe’dan Stellar Lumens için 3 milyon dolar yardım aldı.

Sonrasında McCaleb birçok iddianın düşürülmesi için Coindesk’le konuşarak; New York Observer’da yer alan hikayenin tek taraflı olduğunu ve birçok yanlış ifadenin yer aldığını dile getirdi. McCaleb’in reddettiği noktalardan biri Stellar’ın Yönetici Müdürü Joyce Kim üzerine odaklanan hikayeydi. Joyce Kim Stellar’da McCaleb’le birlikte çalışmak için Ripple’dan ayrılmıştı.

Hikaye, Kim’i McCaleb’in yakın arkadaşı gibi göstermiş ve Kim’e görmemesi gereken konuşmalara erişim verildiğini iddia etmişti.

Blockchain topluluğu içerisinde McCaleb’in saygınlığına olan kuşkulara rağmen Stellar en meşhur kripto para birimleri arasında yer aldı, IBM gibi teknoloji devleriyle anlaşmalar yaptı! Ripple (XRP) Nedir? Avantajları Nelerdir? sorularını yanıtlamaya çalıştık. Sizin de konu hakkındaki fikirlerinizi almak ve benzeri sorularınıza yanıt bulabilmeniz adına buradayız.

Bitcoin ve diğer birçok altcoin’in mining (madencilik) esaslı çalışma prensibinin enerji tüketimi sorunu Cambridge Üniversitesinden bir grup araştırmacının dikkatleri tekrar üzerine çekmesine sebep oldu.

Ekipten Michel Rauchs yaptığı açıklamada, Bitcoin’in özellikle bu çapta enerji tüketecek şekilde yaratıldığını ve fiyatı çok düşmedikçe elektrik tüketiminde de bir azalma görülemeyeceğini belirtti.

İngiliz resmi ajansı BBC araştırma ile ilgili bir de grafik paylaştı.

 

Enerji tüketimi hususunda özellikle çevreciler tarafından devamlı topa tutulan Bitcoin’in küresel ısınmaya olan negatif katkısı Bitcoin karşıtlarının bu argümanı sıklıkla kullanarak kripto para biriminin dünyaya zarar verdiğini dile getirmelerine de sebep oluyor.

Araştırmadan; Bitcoin madenciliğinin elektrik tüketiminde Arjantin’i geride bıraktığı ve Türkiye’nin %40’ını geçtiği ortaya çıkıyor. Daha ilginci bu verilere göre kripto para şayet bir devlet olsaydı, enerji tüketiminde dünyanın ilk 30 ülkesi içinde yer alacaktı.

Bu durumun uzun vadede Ripple, Stellar, Throne, Tezos, Iost, Cardano gibi madencilik faaliyetlerine kapalı altcoinler için avantaj teşkil edebileceği gerçeğini gözden kaçırmamak gerekir.

 

Yatırım tavsiyesi değildir!